20'li yaşlardaki genç adam, dik yamaçların dibinde, bölgeye göre genişçe bir tarlada hareketsiz yatıyordu. Beyni ve gövdesi mermilerle delik deşik edilmişti. Cinayetin işlenmesiyle polis ve jandarmanın gelişi arasında çok zaman farkı yoktu. Basit bir tahkikatla bu cinayetin "mafioso işi" olduğu anlaşılmıştı. Anlaşılan bir başka şey ise, o saatte tarlada çalışan başkaları da olduğuydu. Derhâl sorgulama başladı. "Hiç kimse, hiçbir şey görmemişti".
Evrak işlerine meraklı olan bir polis memuru, cinayeti kurcalamaktan ziyade soruşturma evrakını tamamlamak derdindeydi. Bunun yolu da tarlada çalışanlardan birinin merkeze götürülmesiydi.
Hiçbir şey görmeyen "görgü tanıkları" yan yana dizilmişti. İçlerinde gençler vardı. Kadınlar ve çocuklar vardı. Yaşlılar vardı. Polis memuru hepsini dikkatlice gözledi. Gençlerden birisini kolundan tuttu ve "karakola gelmesi gerektiğini" anlattı. Genç gelmemekte direndi. İtiş kakış başlamak üzereydi. Yaşlılardan birisi (oğlu olan genci kurtarmak kaygısıyla) öne atıldı.
— Ben sizinle gelirim. Hiçbir şey görmediğimi söylerim. Siz de bizi rahat bırakırsınız, dedi.
Polisler kabul ettiler.
Yaşlı adam polis ve jandarma kortejiyle merkeze götürüldü. Sorgu odasına bile girmeden, "hiçbir şey görmediğini" söyledi. Tam imzalayacağı anda durakladı...
...
Sert kaldırım taşlarıyla döşeli meydan kalabalıktı. Güneş tepeden vuruyordu. Sıcak hava tarlalarda çalışan köylüleri, ev kadınlarını, yaşlılar ve çocukları adeta meydanda buluşmak için sözleştirmişti.
Yaşlılardan birisi meydanın tam ortasındaki taş sütuna oturmuştu.
Bunaltıcı hava gömleğinin düğmelerini açmasına sebep oldu. Şimdi biraz daha rahat hava alıyordu.
İki genç mafioso meydana sol köşedeki yoldan girdi. Rahat, sakin ve kendinden emin adımlarla ilerliyorlardı. Vakarlı duruşlarıyla hareket eden Roma tanrıları gibiydiler.
Oyun oynayan çocuklara şeker verdiler. Esnafı selâmladılar. Bütün bu teşrifatın bitip meydanın ortasına ulaşmaları 10 dakikayı buldu.
İhtiyarın karşısında durdular.
Aynı anda ceplerinde taşıdıkları tabancalarını çıkardılar. Tek kelime etmeden mermileri ihtiyarın üzerine boşalttılar.
Adam oracıkta öldü. Mafiosolar geldiklerinden biraz daha hızlı fakat yine de sakin adımlarla meydanı terk ettiler. Meydanda en az 300 kişi vardı.
Biraz sonra gelen jandarma ve polis olayla ilgili tanık arıyordu. Fakat herkesin cevabı ortaktı. "Hiçbir şey görmediklerini" söylüyorlardı.
Bir saat içinde ihtiyarın cesedi meydandan süpürüldü. Polis ve jandarma alanı terk etti. Kimse tutuklanmadı. Hayat normal akışında sürmeye devam etti.
...
Kağıdı imzalamadan önce duraklayan ihtiyar ifadesini değiştirmek istediği söyledi. Polisler ve bazı jandarmalar heyecanlandılar. İhtiyar "Ben hiçbir şey görmedim" cümlesinden ibaret olan ifadesini şöyle değiştirmişti:
"Ben hiçbir şey görmedim. Hiç kimse hiçbir şey görmedi."
...
Sicilya bir insan olsaydı ve bu ihtiyarın neden öldürüldüğünü açıklama cesaretine sahip bulunsaydı, yine az konuşacak ve sadece şöyle diyecekti: "Omerta... Omertayı bozdu."

0 Yorumlar