İçinde bulunduğumuz yıl, beş Türk cumhuriyeti (Türkî değil) 30. bağımsızlık yıldönümlerini kutluyorlar. Bu cumhuriyetler; Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan'dır.
Aynı dili konuştuğumuz, hem bizden hem onlardan kaynaklı sebeplerle arada bazı kesilmeler olsa da, aynı kültürü paylaştığımız bu insanlar bizim kardeşlerimizdir.
Gidip görmeden bir yer hakkında yazmak çok zordur. Yazıda ismi geçen devletlerin hiçbirine -henüz- gitmediğimi belirtmem gerekiyor. Fakat kendisini "Turancı" kabul eden birisi olarak bu ülkeleri yakın denilecek şekilde izliyor, yine Turan coğrafyası hakkında sürekli okuyorum. Bu yazı özelinde, adı geçen kardeş memleketlere gitmiş insanlarla da görüştüm. Aslında metni çoğunlukla rakamlar üzerine kurduğum için tüm bu mesaiye gerek yoktu. Fakat Turan'la ilgili yeteri kadar yazmadığımı fark ettim ve bu boşluğu önümüzdeki süreçte kapatmaya karar verdim. Henüz bağımsız olmayan Türk topluluklarının neredeyse tamamıyla ilgili yazdım, yazıyorum. Bunları da sürdürmekle beraber, 30 yıldır kendi devletine sahip kardeşlerimiz hakkında da konuşmak istiyorum. Anlayacağınız laf olsun kaabilinden, yazalım da aradan çıksın gibi bir niyetle oturmadım bu yazıya. (Aslında hiçbir yazıya bu niyetle oturmadım ama burada özellikle belirtme ihtiyacı duymam benim de garibime gitti. Demek ki birilerinin bu niyetle yazdığını düşünüyorum.)
Beş Türk cumhuriyeti de istiklallerini 1991 senesinde temin ettiler. Kronolojik olarak şöyle sıralayabiliriz: Kırgızistan (31 Ağustos), Özbekistan (1 Eylül), Azerbaycan (18 Ekim), Türkmenistan (27 Ekim) ve Kazakistan (16 Aralık).
Bu kronolojiye uygun olarak, Türk cumhuriyetleri hakkında bazı kısa fakat mühim bilgileri paylaşmak istiyorum.
Kırgızistan
6 milyonun biraz üzerinde nüfusa sahip Kırgızistan, meşhur Tanrı Dağları'nın ülkenin %65'ini kapsamasından mülhem "Orta Asya'nın İsviçre'si" olarak tavsif ediliyor. Tarihin en eski ve uzun süreli destanlarından olan Manas Destanı sayesinde kültür ve dilleriyle bağlarını muhafaza eden Kırgız Türkleri, ülkenin dağlık yapısının zorlamasıyla çoğunlukla hayvancılıkla uğraşıyorlar.
Gayrısafi Yurtiçi Hasıla'sı (GSYİH) toplam 8.1 milyar dolar olan Kırgızistan'da, kişi başı GSYİH yalnızca 1.27 dolar. Para birimi ise Kırgızistan Somu'dur. (Bu yazı yazılırken 1 Türk Lirası 9.81 Som'a eşitti.)
Kırgızistan elinden geldiği kadar parlamenter demokrasiyle idare edilmektedir. Üniter bir yapıya sahip olan devlet, tabii ki laiktir.
Kırgızistan Türkçesi haricinde Rusça da devletin resmî dili sayılmaktadır. İki dilli oluşunun ülkenin millî birliğine zarar verdiği veya en azından bu birliği sağlamasına engel teşkil ettiği ise muhakkaktır. Kiril alfabesiyle yazarlar.
En meşhur edebiyatçıları ülkemizde de iyi tanınan romancı Cengiz Aytmatov'dur. Uzun betimlemelere tahammül edebilirseniz her kitabı güzeldir. Tahammül seviyeniz düşükse artırmak için şu sırayla okumanızı öneririm: Dişi Kurdun Rüyaları, Beyaz Gemi, Cengiz Han'a Küsen Bulut, Toprak Ana, Cemile, Elveda Gülsarı, Gün Olur Asra Bedel...
(Cengiz Aytmatov'un romanlarını Rus dilinde yazması sebebiyle Kırgız veya Türk edebiyatına dahil edilemeyeceği yönünde bir tartışma vardır. Bu argümana katılmakla birlikte, romanlarında anlattığı Kırgızistan coğrafyası ve Kırgız Türkleri'nin destanlarıdır. Bu yüzden ister edebiyatımıza dahil edelim, istersek de etmeyelim Cengiz Aytmatov kafamızı çevirebileceğimiz bir yazar değildir. Rus diliyle kendi kardeşlerimizi tanımaya çalışmak ayıbını ise bir müddet daha çekeceğiz gibi görünüyor.)
Özbekistan
32 milyonluk Özbekistan'ın en az yarısı Emir Timur'un torunu olduğunu iddia etmektedir. Öteki yarısı ise efendi gibi aynı iddiayı dillendirmek için sıralarının gelmesini beklemektedir. (Onlardan sonra da sırada ben varım.)
Dünya'nın en büyük altın ocaklarına sahip olan Özbekistan, petrol ve doğalgaz bakımından da zengindir.
Özbekistan'ın GSYİH'sı 50.5 milyar dolar, kişi başı GSYİH ise yalnızca 1.5 dolardır. Para birimi Özbekistan Sumu'dur. (Bu yazı yazılırken 1 Türk Lirası 1.240 sum gibi bir sayıya tekabül ediyordu.)
Üniter ve laik bir devlet olan Özbekistan başkanlık sistemiyle idare olunmaktadır. Ülkede "Alî Meclis" ve "Senato" isimleriyle iki parlamento bulunmaktadır. Yasalar önce Alî Meclis'te görüşülür ardından Senato'da karara bağlanır.
Timur'un torunları resmî dil meselesini layığıyla halletmişlerdir: Ülkenin tek bir resmî dili var, o da Özbek Türkçesi. Latin alfabesiyle yazdıkları gibi hâlen Kiril harflerinde inat edenleri de vardır.
Meşhur edebiyatçılarından birisi şair Abdülhamid Süleyman Çolpan'dır. En ünlü şiiri ise "Güzel Türkistan"dır. 10'lu hece ölçüsüyle yazdığı şiirden bir dörtlük:
"Al bayrağıngni kalbim oygansın,
Kulluk, esaret barçası yansın,
Kur yengi devlet, yavlar örtensin
Ösib Turkistan kaddın kötersin!"
(Klasik dönem edebiyatımızın en etkili simalarından Ali Şîr Nevaî Özbekistan'da çok iyi bilinen ve sevilen ediplerdendir. Bu metinde daha yakın zamanlı edebiyatçıları tercih ettiğim için Nevaî ve bir kısım kadîm kişileri dışarıda bıraktım. Fakat ortak kültürümüz üzerine yazmaya başladığımda uzun uzun Nevaî'den de bahsedeceğim.)
Azerbaycan
10 milyonun üzerinde nüfusa sahip olan Azerbaycan, tüm Türk elleri içerisinde en yakın tarihli savaş kazananı olarak saygın bir yerde durmaktadır.
Petrol ve doğalgaz bakımından zengin bir ülke olan Azerbaycan'ın GSYİH'sı 47,2 milyar dolar, kişi başı GSYİH'sı ise 4.69 dolardır. Para birimi Azerbaycan Manat'ıdır. (Bu yazı yazılırken 1 Türk Lirası 0.20 Manat'a denk geliyordu.)
Laiktir. Üniter bir yapıdadır. Nahçıvan Özerk Bölgesi'nin özerk olarak tanınmasının esas sebebi Azerbaycan anakarasıyla bağlantısının bulunmamasıdır. Yarı başkanlık sistemiyle idare olunmaktadır. (Gerçekte Aliyev'in bir kısım elitle birlikte idare ettiği bir devlettir.)
Resmî dili Azerbaycan Türkçesi'dir. Latin alfabesiyle yazarlar.
Meşhur edebiyatçı bölümünde Bahtiyar Vahapzade'yi anmazsam ayıp olacaktır. "İstanbul" şiirinden bir parça:
"Yüreği, Şark yüreği,
Aklı Garp aklıdır,
Türk’ün.
Bu tezattan sinesi dağlıdır,
Türk’ün.
Durmuş his ile aklı arasında,
Hakikatle masal arasında,
İleri mi gitsin,
Geri mi dönsün?
Geçmişinden kopamıyor,
Arıyor,
Arıyor,
Arıyor,
Önünde ışık var,
Arayan bulur…
Sular aktıkça durulur… "
Türkmenistan
Nüfusu 6 milyona yaklaşan Türkmenistan'ın resmî dili Türkmencedir. Latin alfabesiyle yazarlar.
Türkmenistan petrol ve doğalgaz bakımından zengindir. 2018 rakamlarına göre GSYİH'sı 40 milyar dolar olarak görünürken, kişi başı GSYİH ise 6.9 dolardır.
(Türkmenistan ve Kazakistan hariç ekonomik rakamları bizim Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinden aldım. Türkmenistan ve Kazakistan başlıklarında karşılıklı yatırımlara dair bilgiler bulunmakla birlikte, bu iki ülkenin genel ekonomik manzarasıyla alakalı bir şey paylaşılmamış. Eğer Dışişleri'nden okuyan varsa, bu eksiklikle ilgili Hariciyemize sitemlerimi iletiyorum.)
Para birimi Türkmenistan Manat'ıdır. (Bu yazı yazılırken 1 Türk Lirası 0.40 Manat'a tekabül ediyordu.)
Türkmenistan başkanlık sistemiyle idare olunmaktadır. Laik ve elinden geldiği kadar demokratik olan Türkmenistan, dünyadaki çok az sayıda "tarafsızlık statüsüne" sahip devletten biridir. Bu statü sebebiyle bir ordusu olmayan devlette yalnızca polis kuvvetleri bulunmaktadır. Korumasını BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu) kimliği altında Rusya üstleniyor.
Halk Maslahatı ve bir de meclisi bulunmaktadır. Halk Maslahatı'nın prestiji meclisin üzerinde olsa da, yasaların kanunlaşması işini meclis hallediyor. (Halk Maslahatı'nın başkanı Cumhurbaşkanı'dır. Prestiji temsilcilerinden (mülkî-idari amirler, belediye reisleri, üst düzey hakimler vs) kudreti ise cumhurbaşkanından geliyor. Cumhurbaşkanı işine gelince meclisi Halk Maslahatı eliyle hizaya çekiyor. Çoğu zaman da işine geliyor.)
Meşhur edebiyatçıları arasında Ahmet Ahundov'u (Gürgenli) sayabiliriz. Dede Korkut ve Köroğlu başta olmak üzere destanlar ve halk hikâyeleri üzerine çalışan Ahundov'un bazı çalışmaları -kısmen- dilimize çevrilmiştir.
Kazakistan
18 milyonun üzerinde nüfusa sahip olan Kazakistan'ın coğrafi büyüklüğü Batı Avrupa'ya eşittir. Bu da onu, kapladığı alan itibarıyla, Dünya'nın en büyük dokuzuncu ülkesi yapar.
Petrol, doğalgaz ve kömür alanında zengin kaynaklara sahiptir. 2020 rakamlarına göre 180 milyar doların biraz üzerinde GSYİH'ya sahip olan Kazakistan'da, kişi başı GSYİH 9.82 dolardır. Para birimi Tenge'dir. (Bu yazı yazılırken 1 Türk Lirası 49.22 Tenge'ye eşitti.)
Kazakistan başkanlık sistemiyle idare olunmaktadır. Üniter ve laik bir yapıdadır.
Ülkede iki parlamento bulunmaktadır: Meclis ve Senato. Meclis, Senato'nun alt kanadı olarak konumlanmıştır.
Resmî dil meselesini çözemeyen ülkelerden birisi de Kazakistan'dır. Hem Kazak Türkçesi hem de Rusça ülkenin resmî dilleridir. (Kazakistan bağımsız olduğunda ciddi bir Rus nüfusuna sahipti. Birçoklarının yazdığına göre Rus sayısı Kazak Türkleri'nden fazlaydı. Fakat bugün bu oran genel nüfusa oranla %25'in altına düşmüştür.)
Kiril alfabesiyle yazan Kazakistan, 2023-31 arasında kademeli biçimde Latin alfabesini kullanmayı planlamaktadır.
Meşhur edebiyatçıları sırasına Mağcan Cumabay'ı yazmamız gerekiyor. Alıstağı Bavrıma (Uzaktaki Kardeşime) şiirinin İstanbul Türkçesi'ne yakınlaştırılmış hâlinden birkaç mısra:
"Uzakta ağır azap çeken kardeşim!
Kurumuş lale gibi çöken kardeşim!
Etrafını sarmış düşman ortasında
Göl kılıp göz yaşını döken kardeşim!" (Şiirdeki "uzaktaki kardeş" biz, yani Anadolu Türkleridir. Ağır azap çektiğimiz dönem ise Kurtuluş Savaşımızdır.)
Türk Keneşi
Türkiye, Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlığını ilk tanıyan ülkeler arasında yer aldı.
1992'de "Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi" başlığıyla tüm bu devletler biraraya geldiler. 2009 yılında imzalanan Nahçıvan Anlaşması'yla ise daha üst düzey bir örgüt kurulmasına karar verildi: Türk Keneşi. Nitekim bir yıl sonra, yani 2010'da, Türk Keneşi'nin kuruluşu ilan edildi.
Özbekistan ve Türkmenistan ilk başta Türk Keneşi'ne üye olmadılar. Özbekistan 2019'da örgüte katıldı. (Ayrıca Macaristan da gözlemci üye statüsündedir.)
Türkmenistan'ın Türk Keneşi'ne üye olmaması Türk cumhuriyetleri arasındaki tek ayrılık noktası değildir. (Sene bitmeden "gözlemci üye" sıfatıyla örgüte katılması bekleniyor.)
Farklılıklar/Zorluklar
Mesela; Kırgızistan'ın hem Kazakistan hem de Özbekistan'la, bazen kan dökülmesine sebebiyet verecek kadar ciddi sınır problemleri bulunmaktadır. Yine Özbekistan ve Kazakistan arasında 'bölgesel güç" olma rekabeti yürümektedir.
Devletler 30 sene önce bağımsız olsalar da, bağımsızlık ilanını yapan liderler ve ilanın muhatabı millet dahil olmak üzere herkes, Rus tedrisatından geçmişti. Özelikle devletlerin yönetiminde bulunan elitlerin, Sovyet Politbüro'sunun yöneticilerinden çok bir farkları yoktu. Zaman içinde bu isimler ya tasfiye oldular ya da değiştiler veya değişiyorlar. Fakat bu bizi yanıltmasın. Rusya adı geçen devletlerin tamamını "arka bahçesi" olarak görüyor ve onları "Rusça düşünmeye" zorluyor.
Hemen tamamının ekonomisi doğal kaynaklara dayandığı için, üretim beklenen seviyenin altında seyrediyor. Üstelik şimdi süper güçlerin yeni tepişme alanı Türkistan oluyor. Bu da, ekonomi başta olmak üzere değer üretmeyi hatta bağımsız karar almayı epeyce zorlaştıracak gibi görünüyor.
Türk cumhuriyetlerinin hiçbirinin demokrasi seviyesi henüz istenilen düzeye gelememiştir. Fakat ortaklaştıkları iki alan vardır ki önemlidir: Tamamı üniter ve laiktir. Tıpkı Türkiye gibi! Rusya, Çin, ABD vd. gibi değil...
Türkmenistan, Azerbaycan ve Özbekistan Latin alfabesi kullanıyor. Kazakistan da 2023'den itibaren tedricen Latin harflerini kullanmaya başlayacak. Bu başlıkta tek fireyi Kırgızistan veriyor, şimdilik Kiril harflerinde sebat edecekler gibi görünüyor.
Tüm bu eksilere rağmen, 30 senede ağır ağır da olsa oluşma aşamasını tamamlayan devletler görüyoruz. (Kimi hızlı, kimi daha yavaş) Bazıları "Türk" ortak paydasını kabul etmemekle birlikte; "Türklerle" ortak bir dile ve kültüre sahip olduklarını reddeden kimse yok.
Türkiye, kaçamak bakışlarla da olsa, Türkistan'ı süzüyor. Türk cumhuriyetleri Türkiye'ye kardeşçe bakıyorlar. Umulur ki önümüzdeki süreçte ekonomik faaliyetlerimiz de siyasi birlikteliğimiz de artarak devam eder. (Ayrıca Türk Dünyası olarak bir "kültür endüstrisi" yaratmamız da gerekiyor.)
Yine de Edirne'den yola çıkan bir Türk, Çin'e kadar sadece aynı kültürü paylaştığı insanların yurtlarından geçerek ilerleyebiliyor. Türk adı, Türk pasaportu, Türk kültürü, Türk dili dünyanın başka hiçbir yerinde "burada" olduğu kadar para etmiyor. Politika kurarken de, yorum yaparken de unutmamamız gereken bir gerçek varsa o da budur.
Yüz sene evvelden gelen fakat eskimeyen bir sesle, Gök Alp'in sesiyle bitirelim: "Vatan büyük ve müebbed bir ülkedir: Turan!"
0 Yorumlar